Darkness In Me
İlginç Bir Ağ Üzerime Çöken
Bir insan geçmişini neden kolayca unutamaz? Unutmak daha iyi olmaz mıydı? İlla da ders mi almamız gerek çektiğimiz acılardan?
Kimileri der ki; insan sadece acılarını hatırlar geçmişten.. Acı gerçekten de unutulmaz dersler mi verir? Uzun süren bir ilişkiden sonra bittiğinde sadece son günlerdeki tartışmalar mı hatırlanır? En başından bu yana yaşanan, yüzde küçük de olsa bir tebessüm yaratan anılar hiç mi hatırlanmaz? Yoksa hatırlanan acılar unutturur mu bunları?
Hiç hatırlamamak daha iyi değil midir? Veya neden acıların yerine mutlu anlarımızdan ders almayız? O zaman hayatta değer verdiğimiz insanları daha iyi hatırlamaz mıyız?
Neden yazıyorum peki bunları?
Çünkü bıktım. İyi niyetlerle başarmak için harcanan çabaların aşağılanmasından, değersiz bulunmasından sıkıldım. İyi olmaya çalıştıkça, yardım ettikçe, değer verdikçe nefret edilmesinden usandım artık.
Niye daha fazla sevgi yok? Daha fazla anlayış, daha fazla kabulleniş, daha fazla isyan, daha fazla denge isteği?
Ve niye bunları isteyenler aşağılanıyor? Hor görülüyor? Yaranız mı var da gocunuyorsunuz böyle insanları görmekten bile?
Gerçekten bıktım, anlıyor musunuz? İnsanların kendi hatalarını inatla görmeyi reddetmesinden ve bu reddedişi unutmak için böylesi insanlara duyduğu kasıtlı nefrete odaklanmalarından bıktım usandım artık.
Eskiden daha yüce şeylerden bahsederdim.. Ruhun yüceliğinden bahsederdim mesela... İnsanların içindeki sarsılmaz ama karartılabilen o küçük ışık... İnsan düştükçe parlardı o ışık ve yüceldikçe kararırdı.
Düşmenin getirisi, ruhun yücelmesiydi. Lakin nerede yolumu kaybettim? Ne ara farkına vardığımı bile hatırlamıyorum yoldan çıktığımın. Sanki hep bu yanlış yolda yürüyormuşum gibi ve şimdi de doğru yol neredeydi, hatırlamıyorum. Yani ben de o içi boş insanlardan oldum sanki.
Neden, biliyor musunuz?
Çünkü yoruldum artık. Onca yaşanan olaylara göğüs gerdikten sonra gerçekten mutlu olmayı özledim.
Sıradan koyunlar gibi umarsızca birini sevdiğini söyleyip, her haltı yiyip sonra biraz olsun hatırlamamayı o kadar çok isterdim ki... Sürekli insanlardan alıp hiç bir şey vermeyerek...
Neden mi? Çünkü bu daha basit! Çünkü o kadar değer verdikten sonra sizi haketmediğiniz bir şekilde aşağılamasını umursamazsınız. Acı çekmezsiniz. Kısa vadede olsa da sizin faydanıza olur. Uzun vadeli yararları beklemekten daha iyidir...
Ama yapamıyorum işte. Sadece nefes almayı çok özledim.. Nefes alabilmek isterdim.. Yine de karanlıkta bir parça ışık buldum ve umutluyum.
Ruhum yalnız ve karanlıkta küçücük bir ışığa umut bağladı artık.
Ve ruhum çok yorgun.. Çok..
İlginç bir ağ üzerime çöken..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder