Her birimiz hayatımızda inanılmaz haksızlıklara uğramışızdır. Sevgililerimiz, arkadaşlarımız, ailemiz ve hatta tanımadığımız insanlar tarafından.
Bu hayattır. Haksızlık, merhamet, başarı, başarısızlık, keder, acı, mutluluk, ölüm... Bu gerçekten de varlığı reddedilmez olan ve hayatı güzel kılan şeylerdir. Ancak kötü olan şeylere katlanmak, onlardan sağ çıkmak, onları tecrübe edinip ilerlemek ve gelişmek de başarması inanılmaz zor ama imkansız olmayan bir mucizedir.
Peki neyi affetmeyin diyorum? Açıklayayım: İnsanları. İnsanları affetmeyin. Peki hangi insanları? Bunu şöyle güzelce bir örnekleyerek anlatayım.
Eski sevgilim 3. ayımızda saçma bir sebepten bir arkadaşımı kıskandı. Ona kıskanılacak bir şey olmadığını kanıtlayarak gösterdiğim halde ilişkimizin tamamı boyunca o arkadaşım için kendisini terkedeceğime inanıp durdu. Böyle bir tutumla neredeyse 1 yıl boyunca çıktık.
Sonra ne mi oldu? Kendisi uğruna bana frp oyunu açtırdığı bir arkadaşıyla çıkmaya başladı benden ayrıldıktan 2 ay kadar sonra.
Bu affedilebilir mi?
Bu arada eski sevgilimin de kıskandığı kız olan arkadaşıma gelirsek: onunla arkadaşlığımız bir süre daha devam etti. Neden bir süre daha? Şu yüzden: Ondan bir şeyler talep ettim ve gerçek yüzünü gördüm.
Ne mi talep ettim? Ona verdiğim şeyin aynısını tabi ki: destek. Bir Luciferian olduğum ve de sevdiğim biri olduğu için her sıkıntıya düştüğünde, bunaldığında, konuşacak birine ihtiyacı olduğunda onun yanındaydım. Ne vakit ben kendim böyle bir şey talep ettim, o vakit bana söylediği şey kendisi de konuya dahil olduğu için bu konuda konuşmak istemediği oldu.
Ne diyebilirdim ki? O kadar da haksız değildi. Ben onun yerinde olsaydım konuşabilirdim ancak ben o değildim ve bu yüzden bu kararına saygı gösterdim.
Ne var ki sonrasında tavırlarımdan ona asıldığımı zannetti ya da öyle gibi bir şey. Bu beni gerçekten rahatsız etti.
Bu ve buna benzer birkaç konuyu daha konuşmak için özellikle görüşmek istediğimi söylediğimde de 1 yılda uzun süren ilişkisi boyunca arkadaşlığını sevgilisine karşı savunmuş olan beni başka bir arkadaşı için ekti.
Bu affedilebilir mi?
2 güzel örnek size. Şu spiritüel salakların söyledikleri şeyler var ya hani? Affedin ve unutun derler. Ben derim ki affetmeyin ama unutun, siktir edin gitsin. Bu kadar basit.
Niye mi böyle yapasınız? İlk olarak affedin ve unutun diyenler asla size demezler ki "Onları affettiğinizi onlara da söyleyin." Kendi içinizde kendiniz onları affedin diye tavsiye verirler. Bu asla affetmek değildir: Bu içinize atmaktır. Onlara karşı savaşamayacak kadar zayıfsınızdır, intikam alamayacak kadar acizsinizdir. Bu yüzden kendi içinizde onu affedin derler, çünkü basitçe onlara onları affettiğinizi söyleyemezsiniz. "Sen kimsin ki beni affediyorsun, gerzek!" diye çıkıştıklarında mosmor kalırsınız orada. Yahut onları affettiğinizi söylediğinizde sizinle tekrar eskisi gibi olmaya çalışırlar ve inanın bana, zehirlenen bir ilişki asla ve asla eskisi gibi olmaz ve aynı haksızlık tekrarlanmasa da bir noktada kırılacağından emin olabilirsiniz.
Şimdi benim dediğimiz yaparsanız, içinize atıyormuşsunuz gibi düşünebilirsiniz. Belki de öyledir, zira hikayeler hikayeden hikayeye göre değişiklik gösterir. Ancak affedin ve unutun diyenler için de bu geçerlidir.
Bu yüzden asla affetmeyin sizden açık açık özür dilenmedikçe. Saygı göstermeyin, size saygı gösterilmedikçe veya saygınız kazanılmadıkça. Basitçe çıkarın onları hayatınızdan, affetmediğiniz hataları için. Sonra da o insanları siktir edin ama asla ve asla affetmeyin.
Çünkü hayat reikicilerin iddia ettikleri gibi toz pembe değildir.
Çünkü affetmeniz gereken asıl kişi kendinizsinizdir. Öylesi bir ilişkinin zehrinden kurtulduğunuz için övünç duymalısınızdır da.
Çünkü onları affettiğinizde, onların yaptıkları hatalar, haksızlıklar ve ihanetler cezasız ve karşılıksız kalacaktır. Cezayı siz kesmeyin, tamam ama onlara da af sunmayın.
Bırakın evren onlarla ne halt yiyecekse yesin. Eğer sizin buna dolaylı yoldan bir katkınız olursa ne ala.
Affetmemek dışında yapacağınız tek şey onlardan nefret etmemek olsun, o kadar. Nefret hem sizi onlara bağlar hem de sizi zehirler.
Onlarla karşılaştığınızda yüzlerine bakmadan, sanki onlar yokmuş gibi yürüyüp gidin ve hayatınızdaki yeni şeylere odaklanın.
Affetmeyip siktiri çekmek en güzelidir çünkü.